Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, canlı yayında mümkün İstanbul depremiyle alakalı uyarıda bulunarak, “Burada sismik bir boşluk. Bu boşluk dolacak, büyük bir Marmara depremini oluşturacak” dedi. Görür, “Kimi yerlerde 10 şiddeti bile görülecek” diyerek uyardı.

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İlker Karagöz’ün tanıttığı Çalar Saat programına misafir oldu. Görür, mümkün İstanbul depremiyle alakalı, “Burada deprem olacak, iki kere iki dört mü? Nedeni burada 99’da deprem var. Şarköy’de 1912’de var. İkisinin arasındaki şu bölgede 1766’tan beri deprem yok. Burada sismik bir boşluk. Bu boşluk dolacak, büyük bir Marmara depremini oluşturacak” uyarısını yaptı.

Prof. Dr. Naci Görür’ün programda yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şu şekilde oldu:

KIZILAY’IN ÇADIR SKANDALI
”Yani ben hiç olmadım. Duyunca da şaşırdım. Bu esasen Kızılay’ın mal zenginliği ve çadır, kan o tür şeyler afet halinde halka ulaştırılmak amacıyla gene halk doğrultusundan verdiği şeyler. Biz çocukken de öyleydi. Kızılay şarkıları, bir sevgisi, rozetleri vardı. Yani Kızılay haftaları vardı okullarda kutlanan… Bu muhabbeti eksiltecek, azaltacak şeyleri yapmamak lazım. Bu satış nasıl oluyor ben bunu anlamadım. En azından etik bulmadım. Yasal mıdır onu da bilmiyorum. Herhalde gereği yapılacaktır şayet meşru olmayan bir davranış şekliyse…

‘İSTİFA’ TARTIŞMALARI

Yani idareler diyelim bu tür deprem, afet idareiyle alakalı tabii idarelerin mesuliyettan kaçması mümkün değil. En mühim mesuliyet o. Belli ölçüde o idare amacıylade olan, vazife yapan insanlar da kuşkusuz sorumlu. Böyle afet işi olunca binaları yapan, üretenler de belli ölçü de sorumlu. Bu yükümlülükleri üstlenmek lazım.

‘DEPREM, MARMARA DENİZİ’NİN İÇİNDE OLACAK’
Bu Marmara bölgesinde deprem, Marmara Denizi’nin amacıylade olacak. Yani Kuzey Anadolu fayının Marmara’nın iç evresinde olacak. Biz bundan sonra fay tartışmasını bırakalım. İBB Başkanı çok iyi bir strateji söyledi. Dedi ki; ‘İstanbul’da bundan sonra deprem olacağı bir gerçeklik. Fay tartışmalarını bilim adamlarına bırakalım, onlar bilim platformlarında o işi tartışsınlar.’